Wednesday, July 20, 2011

Tembellik diz boyu...

Bir insan bu kadar tembel olur... Bir önceki yazımı göndereli 6 ay gecmis! Bahanem de hazır: "Klavyemde türkce karakterler yok, evden yazarım!" - tabi tabi yazdım! Iste bu yüzden türkce karakterleri kullanamasam da yazmaya biraz gec de olsa karar verdim!:)
Bu süre zarfinda cok fazla el isi yapamadım aslında.. Neden mi? Cünkü aksamlari eve gelince spor yaptım! Evet evet yanlıs duymadınız tembel ben spor yaptı. Bilmeyenler icin, bizim evde cross trainer var, hani su havada yürüyüs yapıyormussun hissi uyandıran alet. Kendisi hem bacakları hem kolları calıstırdıgı icin cok kalori yaktırıyor, ama bizim evde süs niyetine salonun bas kösesinde duruyordu. Ta ki Ocak sonunda 2 hafta Istanbul gezimizden dönüste kendisine acilen ihtiyacim olacana kadar. Bir sonra ki Istanbul seyahatimizde ne kadar vaktim olacagını bilemedigim icin, sevgili kuzencigimin haziran sonunda ki dügününde giymek üzere özenle zümrüt yesili bir elbise aldım. Fakat ertesi gün giydigimde, sectigim elbisenin bana dar geldigini ve en az 3 kilo vermezsem icine giremeyecegime, girsem de gecenin ilerleyen saatlerinde fermuarın patlayacagına inanan canim annemin sayesinde bende bir endise hali belirdi. Bir süre yedigime ictigime dikkat etmeme ragmen uyuz tartıda bir degisme olmayınca, benim pacalarim tutustu tabi (gülmeyin sizin de basiniza gelebilir!). E ne yapıcam, daha dikkatli bir beslenme ve tabi ki spor! Kendime süper sevimli bir ekpres rejim kitabı aldım ve aksamları isten geldikten sonra bisikletimi cevirmeye koyuldum. Sonuc: elbiseyi giydigim gün toplam 4 kilo vermistim!!!!:))
Kendimi tamamen de spora adamadım canım, ufak tefek birseyler yaptım. Bir sonra ki yazımda gözlük kaplarımı anlatıcam söz..:)